yazmak
geçişli/geçişsiz
Saya menulis surat.
Ben bir mektup yazıyorum.
geçişli/geçişsiz
okumak
geçişli/geçişsiz
Kamu membaca sebuah buku.
Sen bir kitap okuyorsun.
geçişli/geçişsiz
dinlemek
geçişli/geçişsiz
Dia mendengarkan musik.
O müzik dinliyor.
geçişli/geçişsiz
yapmak
geçişli/geçişsiz
Mereka mengerjakan tugas sekolah.
Onlar okul ödevini yapıyorlar.
geçişli/geçişsiz
fikir alışveriş yapmak
Geçişsiz
Kami berdiskusi tentang proyek baru.
Biz yeni proje hakkında fikir alışveriş yapıyoruz.
Geçişsiz
saymak
Geçişli
Saya menghitung jumlah kursi di ruangan ini.
Ben bu odadaki sandalyeleri sayıyorum.
Geçişli
anlatmak
geçişli/geçişsiz
Guru menjelaskan pelajaran di depan kelas.
Hoca sınıf önünde ders anlatıyor.
geçişli/geçişsiz
ders çalışmak
geçişli/geçişsiz
Dia belajar matematika di rumah.
O evde matematik çalışıyor.
geçişli/geçişsiz
öğretmek
geçişli/geçişsiz
Mereka mengajar bahasa Inggris di sekolah.
Onlar okulda İngilizce öğretiyorlar.
geçişli/geçişsiz
düşünmek
Geçişsiz
Kalian berpikir tentang solusi masalah ini.
Siz bu sorunun çözümünü düşünüyorsunuz.
Geçişsiz
hecelemek
geçişli/geçişsiz
Saya mengeja kata sulit itu.
Ben o zor kelimeyi heceliyorum.
geçişli/geçişsiz
ezberlemek
geçişli/geçişsiz
Kamu menghafal ayat-ayat pendek di kelas.
Sen sınıfta kısa ayetleri ezberliyorsun.
geçişli/geçişsiz
resim çizmek
geçişli/geçişsiz
Dia menggambar pemandangan di taman.
O parkta manzara resmi çiziyor.
geçişli/geçişsiz
silmek
Geçişli
Mereka menghapus tulisan di papan tulis.
Onlar tahtadaki yazıyı siliyorlar.
Geçişli
soru sormak
Geçişsiz
Kalian bertanya tentang pelajaran sejarah.
Siz tarih dersi hakkında soru soruyorsunuz.
Geçişsiz
cevap vermek
geçişli/geçişsiz
Saya menjawab semua pertanyaan dengan baik.
Ben tüm sorulara güzelce cevap verdim.
geçişli/geçişsiz
açıklamak
geçişli/geçişsiz
Kamu menerangkan teori matematika dengan jelas.
Sen matematik teorisini açıkça açıklıyorsun.
geçişli/geçişsiz
tartışmak
Geçişsiz
Dia sering berdebat tentang politik.
O siyaset hakkında sık sık tartışıyor.
Geçişsiz
öğrenmek
Geçişli
Mereka mempelajari bahasa Arab di pesantren.
Onlar medresede Arapça öğreniyorlar.
Geçişli
anlamak
geçişli/geçişsiz
Kalian tidak paham apa yang guru jelaskan.
Siz öğretmenin açıkladığını anlamıyorsunuz.
geçişli/geçişsiz
bilmek
geçişli/geçişsiz
Saya tahu di mana letak buku itu.
Ben kitabın nerede olduğunu biliyorum.
geçişli/geçişsiz